Mimarlık ve doğa özellikle son yıllarda hızla önem kazanan kavramlardan bir tanesi olmuştur. Zira 1950’li yıllar ardından global çapta yaşanan hava ve su kirliliği, doğal kaynakların zarar görmeye başlaması, karbon emisyonlarında meydana gelen artış; insan hayatını tehdit etmeye başlamıştır. Bunun sonucunda da sürdürülebilirlik kavramı öne çıkmıştır.

Bu bakımdan mimaride de sürdürülebilirlik kavramı oldukça önemlidir. Bu çapta yaşam kalitesinin arttırılması mümkündür. Aynı şekilde doğaya da zarar vermeden tüm çalışmalar gerçekleştirilebilir. İnsan gereksinimlerinin doğal çevreye zarar vermeden karşılanması hedeflenmektedir.

Mimarların doğal kaynakları minimum şekilde tüketerek, insanların konforunu sağlamada ve ekolojik dengeyi korumada büyük bir önemi vardır.

Mimarlıkta Doğaya Uyum İçin Neler Yapılır?

Mimarlar insanların eğlence, barınma, çalışma ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak üzere yapı tasarımını ve bunların hayata geçirilmesini sağlar. Mimari tasarım ve çevre ilişkisi bu bakımdan ayrılamaz bir kavramdır. Zira doğaya uyumlu yapıların meydana getirilmesi, mimarlar tarafından oluşturulan projeler ile gerçekleştirilir.

Mimarlıkta doğaya uyum sağlayabilmek için dikkat edilmesi gereken farklı konular vardır. Bu bakımdan yapının doğru yönlendirilerek, ısı ve güneşten daha iyi yararlanması hedeflenir. Arazinin bulunduğu toprağın özelliği de büyük bir önem taşır.

Aynı zamanda çevre koşulları, iklim verileri ve hangi malzemelerin seçildiğine de dikkat edilmelidir. Mimarlık ve doğa uyumu sağlanabilmesi için şu konulara özen gösterilmelidir;

1.     Saydam ve opak yüzeylerin yönleri güneşe göre olmalıdır

2.     Pasif solar enerjiden yararlanmalıdır

3.     Kış aylarında soğuktan korunmak üzere önlemler alınmalıdır

4.     Yaz aylarında aşırı sıcaklara karşı önlemler alınmalıdır

5.     Arazi eğimi hesaplanmalıdır

6.     Alana minimum müdahale yapılmalıdır

7.     İnşaat atıkları, proje ardından toplanmalıdır

8.     Bölgenin flora ve fauna yapısı incelenmelidir

9.     Hakim rüzgar yönü hesaplanmalıdır

10.  Güneşten maksimum fayda sağlanmalıdır

11.  Yeniden kullanılabilen malzemeler seçilmelidir

Mimari yapılarda doğa konsepti oluşturabilmek için bunlara özen gösterilmesi gerekir. Bunun yanı sıra peyzaj mimarisi kapsamında yeşil alanlar da dikkatli bir şekilde planlanmalıdır.

Mimari’de Doğa ile Uyum İçin Neler Yapılmalı?

Doğa ve mimarlık kavramları, doğru bir şekilde hesaplandığı takdirde bir arada kullanılabilir. Bunun için projelerin doğru bir şekilde çizilmesi, tasarımlarda nelere dikkat edilmesi gerektiği bilinmelidir. Bu konuda şu gibi ayrıntılar sayılabilir;

1.     Doğal malzemelerin kullanımına özen gösterilmelidir

2.     Minimalist tasarımlar tercih edilmelidir

3.     Doğa ile dost bir tasarım yapılmalıdır

Bunlar sayesinde yapıların doğa ile daha uyumlu hale gelmesi mümkündür.

Doğal Malzemelerin Kullanımına Özen Gösterilmelidir

Mimarlık ve doğa ilişkisi sağlamak için ilk dikkat edilmesi gereken hususlardan bir tanesi doğal malzemelerin tercihidir. Eğer doğanın en iyi şekilde hissedilmesi isteniyorsa hem yapıda hem de iç ve dış dekorasyonda doğal malzemeler tercih edilmelidir.

Minimalist Tasarımlar Tercih Edilmelidir

Her ne kadar geçmiş tarihlerin modası yaşam alanlarını eşya ile doldurmak oluştursa da günümüzde minimalist tasarımlar daha fazla öne çıkar. Eğer bir doğa konsepti oluşturmak istiyorsanız, minimalist bir yapı size yardımcı olacaktır. Böylece yaşam alanlarınızda daha rahat edebilir, hareket alanınızı genişletebilirsiniz.

Doğa İle Dost Bir Tasarım Yapılmalıdır

Mimari ve doğa ilişkisi kapsamında, aynı zamanda yapıların da tüm ayrıntılarıyla doğa dostu olması gerekir. Başta kuşlar olmak üzere diğer canlılara da saygı gösterilerek inşa edilmesi, doğal dengenin bozulmaması şarttır.

Bunun için öncelikle binanın yapılacağı çevre tanınmalı, ardından da buna özel projeler çizilmelidir. Proje esnasında peyzaja da dikkat edilmelidir. Tüm işlemler tamamlandığında çevrenin temiz bırakıldığından emin olunmalıdır.