Mimarlıkta Işığın Önemi Nedir Ve Doğru Işık Kullanımı Nasıl Olur?

Mimaride ışık, projelerde atlanılmaması gereken en büyük unsurdur. Zira insanlık tarihi boyunca, ışık mimari yapılarda eseri görünür kılmış, objeler ve insanlar arasında bir iletişim kurmasına yardımcı olunmasıdır.
Bu kavram yüzyıllar boyunca değişmiş olsa da gün ışığından yararlanabilmek, önemini hiçbir zaman kaybetmemiş, yeni anlamlar da kazanmıştır. Özellikle mekana ve mekânsal dokuya farklı ve yeni boyutlar, derinlik kazandırabilmek için de ışık sistemlerinden yararlanılır.
Aydınlatma, ne amaçlı kullanılırsa kullanılsın bir mekanın havasını belirleyen en önemli unsurdur. Kötü yapılan bir tasarım, mekanın atmosferini olumsuz yönden etkiler. Ancak ışığın doğru ayarlanmaması sadece estetik anlamda olumsuzluk değildir.
Gün ışığı ve mekan doğru ayarlanmazsa kişilerde mide bulantısı, baş ağrısı, ruhsal problemler gibi durumlar oluşturabilir. Kişilerde yapıdan hemen çıkma duygusuna sebep olabilir.
Mimaride Işık Tasarımında Nelere Dikkat Edilmeli?
Mimaride ışık ve aydınlatma, insanların mimari yapıyı nasıl tecrübe ettikleri konusunda önemlidir. Doğru bir şekilde hesaplamak, yapılardan istenen verimin alınmasına yardımcı olacaktır. Bu alanda ışık ve aydınlatmanın birkaç yönünden bahsedilebilir;
1. İşlev: Her bina belirli bir amaca yönelik inşa edilir. Dolayısıyla ışık ve aydınlatma da buna uygun olmalıdır. Kullanıcıların, binayı gerektiği gibi kullanmasına izin vermelidir.
2. Enerji: Mimaride doğal ışıktan mümkün olduğu kadar fazla yararlanılmalıdır. Ancak bu durum mümkün olmadığı zaman, verimli aydınlatma çözümleri incelenmelidir.
3. Estetik çekicilik: Mimaride planlanan ışıklar aynı zamanda estetik olmalıdır. Mekana istenen dekorasyonu katabilmelidir.
4. Sağlık: Çok aydınlık, parlak ve ışığın yoğun olduğu ortamlarda kişilerde baş ağrısı, mide bulantısı ve psikolojik sorunlara neden olabilir. Çok loş, karanlık ve basık mekanlar da insanların nefes alamamasına sebep olabilir. Her iki durum da kişilerde çabuk bir şekilde çıkma gereksinimi doğurur.
Dolayısıyla mimaride ışık planlamasında bu gibi etmenlerin dikkatli bir şekilde hesaplanması, yapıdan daha iyi sonuçlar alınmasına yardımcı olacaktır.
Mimaride Doğal Işığın Rolü Nedir?
Gün ışığı ve mimari ayrılmaz bir ikilidir. Doğru bir aydınlatma dengesi kurmak için birçok yol izlenebilir; ancak doğal ışık her zaman önemini korur. Zira insanlara kendilerini daha rahat, canlı ve sıcak hissetmelerine yardımcı olur. Doğal ışığın doğru bir şekilde hesaplanması, insanlarda olumlu duyguların uyanmasına da yardımcı olur.
Doğal ışıklandırma doğru planlanırsa odaların daha geniş hissedilmesi de mümkündür. Dolayısıyla bir yapı hangi amaçlı kullanılırsa kullanılsın, doğal ışık vazgeçilmez bir yerdedir.
Mimarlıkta Doğru Işık Kullanımı Nasıl Olmalı?
Mimarlıkta ışık kullanımının doğru olması için planlama süreçlerinin ayrıntılı bir şekilde yapılması gerekir. Bu anlamda ışıklandırma sistemlerinde dikkat edilmesi gereken noktalar şu şekildedir;
1. Işıklandırma kişilerin gözlerini yormamalı, kamaşmalara neden olmamalıdır.
2. Yapay ışıklandırmada, aydınlatılacak ortam için doğru renk tercih edilmelidir.
3. Işık mekana doğru miktarda ve açıda girmelidir
4. Yapay ışıklandırmada sistem, doğru bir konumda olmalı ve en üst düzey verimle çalışmalıdır.
5. Işıklar amaca uygun kullanılmalıdır.
Bu maddeler kullanım amacı ne olursa olsun, her yapı için şarttır.
Aydınlatma Tasarımlarında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Mimaride doğal aydınlatma şart olsa da, yapay aydınlatma sistemleri de entegre edilir. Zira bazı durumlarda doğal ışık yeteri kadar sonuç vermeyebilir. Bu sistemler tasarlanırken, ışığın doğrudan göze gelmediğinden, rahatsız edici şekilde yansımadığından emin olunmalıdır.
Eğer işlevsel bir yapı isteniyorsa, ışıklar insanları belirli bir yöne iletmelidir. Ancak bunun doğru bir şekilde planlanması şarttır. Işıklandırma sistemlerinin doğru kurulması, alacağınız sonuçları da maksimuma çıkartacaktır.